Ekmeğin Köşesini Yiyen Çocuklar


Günde 5 milyona yakın ekmek çöpe atılıyor. Yerde görüp öpüp başımıza koyduğumuz ekmekten söz ediyorum, 5 milyon ekmeği öpüp başımıza koymaya kalksak kaç adama ihtiyacımız olur? Bir kişi sabahtan akşama kadar kaç ekmeği öpüp başına koyar? İsraf, yazıktır. Nasıl çöpe atıldığı ayrı bir konu.

Dün çok ilginç bir program izledim, mide küçültme işlemi geçirecek bir kadının tedavi sürecini anlatıyordu. Kadın yatalak duruma gelmiş, kocası işi bırakmak zorunda kalmış, 240 kiloya ulaşmış karısının tüm bakımlarını kendi yapıyor, evin tüm işleri de buna dahil. Önce kızdım kadına sonra olaya bir hastalık olarak bakınca fikrim değişti, sonra kadın hazırladığı alışveriş listesini kocasına uzatarak bunları al dediğinde yine kızdım, listede ne kadar ambalajlı çöp yiyecek varsa hepsi yazılıydı, listeye itiraz edince kocasına da kızıyormuş kadın… Şunu düşündüm, sadece hasta olan kendisi değildi, kocası da hasta olmuş, sorgulamadan kadın ne istiyorsa alıp geliyor. Kısacası zayıflama endüstrisi gibi obez endüstrisi de oluşmuş durumda, bir kadının yatağa bağlandığı ve iyileşmesi için geçireceği bir dizi operasyonları mecra haline getirilmiş olması beni rahatsız etti doğrusu. Programı yarıda bıraktım.

Bu konunun ekmekle ne ilgisi var? İsraf deyince aklıma geldi, günde 5 milyon ekmeğin çöpe gittini düşündüm ve aklıma şu soru geldi, neden 5 milyon az ekmek üretilmiyor? Demek üretim fazlılığı var, obez olmuş bir üretim modeli devam etsin diye veya çöpe 5 milyon adet ekmek gitmesin diye oturup sabahtan akşama kadar ekmek mi yiyeceğiz? Benim çocukluğumda bakkala ekmek günde iki veya üç defa gelirdi, günlere göre değişirdi, en yüksek adetli ekmek akşam sevisiydi, ekmekte kağıt etiket olurdu, fırının adı sanı telefonu gibi detaylar yazardı. Ekmek ayırtılırdı, kendi ekmeğimizle yaşlı komuşularımızın ekmeğini de alırdık, ekmeğin bakkala geliş saatini herkes bildiği için fırının kamyonetini beklenirdi, sıcak sıcak alıp eve gidene kadar bir ekmeğin yarısını mideye götürmeyen çocuk sayılmazdı o zamanlar:) Ekmek iadesi pek olmazdı, bakkala gelen ya biterdi ya da bir iki tane kalırdı. Evimizde ekmeğin atıldığını hiç görmedim, bayatlayan ekmeği tost için ayırırdık, haftasonuna denk geliyorsa yumurtalı ekmek yapılırdı, köftelik için de ayrılırdı, kış aylarındaysak kuşlar için birazını ıslatır camın kenarına koyardık. Şimdi sorarım, ekmeğin hem kutsal hem lezzetli bir gıda olduğunu düşünerek cevap bulalım, bu 5 milyon ekmek israfı nereden kaynaklanıyor? Kimse hanelerde israf oluyor demesin, denirse nasıl ölçümlediğini sorarlar o zaman…

Ekmeği bir iyileştirici tarafı da vardı, düşüp kafamızı şişirdiysek şekerle beraber çiğner şişen yerimize basardık.

Evde herkes çalıştığı için biz okuldan gelince kendi yemeğimizi hazırladık, dedemin yemeklerini yemez, akşamı da beklemezdik karnımızı doyurmak için. Eve bir çuval patates alınırdı, soyar kızartır ekmeğin arasına atıp tuzlar doğru sokağa koşardık. Şimdi benim o zamanlarda olduğum yaşta bir çocuğu düşünüyorum, değil patates kızartmasını patates bile soyamaz:)

Ekmeği 2002 yılına kadar düzenli olarak yedim, sonra bıraktım, canım çok çekince gidip simit alıyorum, dışarıda yemek durumda kaldığımda da yiyorum ekmeği ama eve ekmek girmiyor çok zamandır. Sabahları herkesin kapısında asılmış ekmek torbasını görüyorum, sırf şu kapıya gelen ekmek duygusunu yaşamak için aldıracağım bir gün…

Konuya başlarken ne yazacağımı düşünmedim, tekrar okumayı da sevmiyorum, konular karışmış olabilir, buraya kadar okuyan varsa ve sıkıcı bulduysanız üzgünüm…

Ekmek yaptım bunu diyecektim konu nerelere vardı. Canım ekmek çekti, hiç tarif bilmem, öyle girip bakmaya da gerek yok, una ver suyu gitsin… Un varmış güzel, güzel de benim normal bir ekmek yapmamam lazım:) Malzemeye geçim en iyisi;

Un, tuz, zerdeçal, keten tohumu, üzüm pekmezi, kırmızı pul biber, bir avuç çekilmiş badem, bolca yoğurt (su kullanmadım) azıcık tereyağ kullandım sanıyorum bu kadar, bunları karıştırıyorsun zaten hamur oluyor, üzerine çörek otu ekledim 200 derecede 20-25 dakikada ekmeğimi yaptım, malum hava birden soğudu, baharı olmayan yıllardayız, birden üşüyünce afalladık:) Isıyı artırmak için olsa gerek insanın içi istiyor bazen böyle şeyler:) Şanı kötü olan Un, şanına yakışır malzemelerle itibarını artırdım, var mı artıran:) Biz beğendik, çok şahane ekmek yapanlar var, benim ekmeğim kendi kulvarında güzel oldu, hepsini bir oturuşta bitirdik:) 50k yürüyüş hanemize borç yazıldı.

Ekmek yemiyor olsam da ekmeği temel besin maddesi olarak tüketen dar gelirli insanımız var, ekmek nimettir, besindir, gıdadır ve herkes kolay ulaşmalıdır.

Sağlıkla kalın dostlar.

2 Comments Kendi yorumunu ekle

  1. NİLGÜN AVAN dedi ki:

    Bir cuval patstes b

    Beğen

    1. Bir çuval patates:)

      Beğen

Yorum bırakın