Umarım herkes mutlu bir bayram tatili geçiriyordur. Nasıl geçiyor tatiliniz? Rutin mi yoksa değişik bir plan yaptınız mı? Denize gidip ayak fotoğrafı, akşam vakti bir kadeh görüntüsü paylaşmak dışında umarım değişik bir şey yapmışsınızdır (programı olanlar). En güzeli evde oturup bu karmaşada bir yere gitmemek, rutin dışı bir durum, eğer böyle yaptıysanız güzel, herkese gelince gitmek, herkese gidince kalmak en güzeli. Bayramlarda tatil planı yapamıyorum nedense, içimden gelmiyor. Bayram tatilinde bir kitap bitirme hedefi koydum ve rutin dışı bir iş daha yaptım, mutfağı temizledik, rutin olarak bayram öncesi temizlik yapılır, biz birinci ve ikinci günü temizlikle boğuşuyordu(k)m (eşimle beraber). Mutfağı komple salona taşıyıp yeniden taşınıyor gibi tam temizlik yaptık, bu arada gözümüzden kaçmış olan işlevsiz mutfak ekipmanları hayatımızdan çıkardık, fazla tepsi, fazla kap, fazla kesme tahtası gibi kullanmadığımız ne varsa çıktı gitti, fazla eşyanın bekçisi oluyorsun, kaplumbağ gibi evi sırtında taşıcak kadar hafif tasarlanmalı bence, bir sene içinde içinde evi %50 azalttık daha da azalmalı, sonra portatif olan raf ve masanın pozisyonu değişti, insan rutine alışınca değiştirmek zor oluyor, zor olan değişmek, değişime ayak uydurmak, insan önce kendi değişmeli sonra çevresinin değişimi mümkün oluyor, değişmeden ve sürekli herşeyin kendi kendine değişmemesinden yakınıyoruz, herkes kendi mahallesini (mutfağını) değiştirmeli, kendini değiştir, değişim olmadan başka türlü bir bakış açısı yakalamak zor gibi, ben değişmeyi sevdim, harekete geçmeden göremiyorsun bunu öğrendim, örneğin hep aynı berbere gidiyordum, saç kesimi ve sakal kesiminden çoğu zaman tatmin olamıyordum, sonra düşündüm bu da bir rutin, hep aynı yere gitmek, bir başka yere korkudan adım atmamak, adım atmayınca her zaman alışkanlıkların ve hizmet aldığın ne varsa en iyisi olduğunu sanıyorsun, sanrılardan bir demet şeklinde ilerliyor… Daha iyisi olduğunu denemeden göremiyorsun. Yıllardır berbere ücret ödüyorum hayatımda hiçbir değişiklik yok diye düşündüm, aklıma herşeye yeniden başlama fikri geldi, saçlarımın hepsinden kurtulup kafa şeklimi görmeliyimdim, ellerimle hissetmeliydim yani, fazla düşünmedim ve makinayı alnımın ortasından geriye doğru sürdüm, önceleri kafam üşüdü, kafayı üşütmeyin dostlar:) Sonra alıştım duruma… Hayatta hep bir rutin var, toplumsal bakış açısı ve kurallar var, saç var bırakılacak yoksa kazıtılacak kim koydu bu kuralı?
Rutini bozun dostlar, bu da sorgulama düşüncesiyle başlıyor, çocukların belirli bir yaşta cevabını alsa bile niye(neden) diye sormaları gibi, neden diye sorgulamak hayatın her alanında daha iyi anlamanın yolunu açıyor bence…
Antalya’da piyaz yersen tahinli, İstanbul’da yersen sanki sosu eksik olmuş haşlanmış fasulye gibi birşey yersin. Başka seçenek yok mu? Fasulye kullanmazsak ne olur, toplum bizi ayıplar mı? Ben yaptım oldu, siz de yapın sizin de olsun. Nasıl oldu? Tabağı sıyırırken tabakta gitti, yemek takımı bozuldu, ilk defa tabak yedim:)
Kendinize iyi bakın dostlar, kendine iyi bakanlar çevresine de iyi bakar.
Tahinli Barbunya Piyazı Video…