
Beslenme şeklimiz, doğalı talep etmek ve sadece ihtiyaca yönelik gereksinimlerse, tembellik etme şansınız yoktur bence. Bu ne demek? Şu demek; bir çiftlikten süt aldınız, tüketmek için ne kadar süreniz var? En fazla iki gün, ikinci günden sonra bozulma olur. Koruma şartları yerinde değilse bu süre bir gün bile olabilir.
Marketten UHT Süt alırsanız tembellik etmek için bolca zamanınız var demektir, ama besleniyorum diyemezseniz. Besin değeri konusunda şüpheleri giderecek bir açıklamaya ya da makaleye denk gelmeniz zor. Süt ve Yoğurt konusuna giriş için bu link belki biraz fikir verebilir.
Kapıma gelen güğüm sütçüsü yok malesef, bu yüzden ben sütçünün ayağına gidiyorum, ne yapalım biraz zahmetli ama kıymetli, yoğurt için süt alıyorum. Alamadığım zamanlar mümkünse plastik içinde olmayan, kullanım ömrü en kısa tarihi veren yoğurt markalarından yana terchimi kullanıyorum. Süt alacaksam günlük pastörize olanları tercih ediyorum.
Yoğurt, süt, yumurta ve tavuğun beslenmemizdeki önemini anlamak için, Yavuz Dizdar’ın “Yemezler” kitabını tavsiye edebilirim.
Gelelim bozulmak üzere olan yani ekşimiş ama bu yüzden de probiyotik açısından zengin yoğurdu dönüştürmeye. Ayran dışında ne yapmalıyım diye düşünürken saçmalaya başlamışım bile 🙂
Karıştırıcı içine yoğurdu boşalttım, sonra elime ne geçerse 🙂
Elime geçenler; kuru erik, yer fıstığı, biraz nane, tarçın, limon, ceviz, buz ve turunç parçalarını attıktan sonra azıcık karıştırdım.
Ekşilik, limonla daha baskın oldu, erikler yeterince tatlandırmamıştı, yoğurdun limonla olan ilişkisi hoşuma gitti ama ekşiliğini biraz daha kaybetmesi iyi olurdu sanki, son olarak azıcık bal ekledim.
Sonuç, ekşi yoğurt ve limon tadının önde oluşu harikaydı, ortaya harika bir tat çıktı. Kendi mayaladığım yoğurdu ekşitip tekrar denemek istiyorum.
Not: Probiyotik Tatlı-Ekşi Ayran ismi çok iddialı oldu, amacım biraz probiyotiklere dikkat çekmekti, bu bir tarif değil, benim uydurduğum harika bir karışım ve isim.